بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

بِأَييِّكُمُ ٱلۡمَفۡتُونُ ٦

Hanginizin sınandığını.

– Seyyid Kutub

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِٱلۡمُهۡتَدِينَ ٧

Şüphesiz Rabbin, kimlerin kendi yolundan saptığını ve kimlerin doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir.

– Seyyid Kutub

فَلَا تُطِعِ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٨

Öyleyse yalanlayanlara itaat etme.

– Seyyid Kutub

وَدُّواْ لَوۡ تُدۡهِنُ فَيُدۡهِنُونَ ٩

Onlar istediler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.

– Seyyid Kutub

وَلَا تُطِعۡ كُلَّ حَلَّافٖ مَّهِينٍ ١٠

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.

– Seyyid Kutub

هَمَّازٖ مَّشَّآءِۭ بِنَمِيمٖ ١١

Herkesi kınayan, söz götürüp getiren.

– Seyyid Kutub

مَّنَّاعٖ لِّلۡخَيۡرِ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

Hayra engel olan, saldırgan, günahkar.

– Seyyid Kutub

عُتُلِّۭ بَعۡدَ ذَٰلِكَ زَنِيمٍ ١٣

Kaba, sonra da soysuz, alçak.

– Seyyid Kutub

أَن كَانَ ذَا مَالٖ وَبَنِينَ ١٤

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış)

– Seyyid Kutub

إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٥

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: «Eskilerin masalları» dedi.

– Seyyid Kutub

سَنَسِمُهُۥ عَلَى ٱلۡخُرۡطُومِ ١٦

Biz yakında onun burnuna damga vuracağız.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu